Biberonu birakma hikayemiz.

Lina doğunda çok minikti, 36 haftalık doğmuştu ve ciğerlerinden enfeksiyon var diye daha bir kaç lokma emdikten sonra yoğun bakıma girmişti.11 gün süren yoğun bakım maceramız; benim süt sağma makinesi ile kardeş olmama, onun ise biberona ya da kaşığa alışmasına sebep olmuştu.

Doğduktan sonra emmeyi pek beceremiyor,memeyi kapma olayına adapte olamıyordu.Bunun sonunda aç kalıyor,benim canım yanıyor ve bu kısır döngü sonunda sarılık ile tanışıyorduk.Tümörü ile ilgili patoloji sonuçlarını beklemeye odaklanmış, ayrıca çocuğuna 11 gün hasret kalmış ameliyatlı yeni lohusa olarak ben;pek de iyi bir psikolojiye sahip değildim.Şimdi ki aklım olsa mücadele ederdim ama o zamanlar kendimde o gücü görememiştim

Velhasıl biz biberon ve mama ile tanıştık.Çocuk öyle aç kalıyormuş ki benim azıcık sütümle,mama içer içmez deliksiz uyumaya başladı.Ama pes etmedim önce emzirdim üzerine mama verdim ki doğrudan mamaya alışmasın diye.Keşke sadece anne sütü verebilseydim ama mama vermekte dünyanın sonu değil.Mecbur kalınca yapacak bir şey yok.Şükür ki Lina meme ve mama ikilisini 25 ay devam ettirdi.Daha sonra inek sütü alerjisi geçti ve biz sütle devam ettik.

Zamanla biberon sadece öğlen ve akşam süt içerken 5 dakikalığına kullandığımız bir şeydi.Suyu bardaktan içme vs gibi şeyler çok küçük yaşta başlamıştı.Sonra bir ara heves edip biberonu bırakalım dedik ama olmadı.Benim öyle aman bu yaşta hala mı biberon kullanıyor gibi şeylere pek takıntım da olmadı açıkçası.Sonuçta ben emzik vermeyi tercih etmedim,biberonda dünyanın sonu değildi.Çocuk elbette ki bir gün biberon ile vedalaşacaktı.

Ta ki ben Lina'nın dişinde çürümeler görene kadar.Öyle bariz değil ama minik lekelenmeler.Dişlerini düzenli fırçalamasına rağmen bu lekelenmeler olunca "Tamam! " dedim.Biberon işi bitiyor.

Gittim bütün biberonları sakladım.Akşam süt içme vakti gelince bayağı mızırdandı ama yapılacak bir şey yoktu.Bir kere biberon kalktı ve bir daha hayatımıza girmeyecekti.Annenin kararlılığı had safhada önemli,çocuk en ufak bir endişe sezerse bunu çok iyi kullanıyor.

Lina yaşı itibari ile tam anlamıyla konuşan ve iletişim kurabilen bir dönemde olduğu için ben ona olayı şöyle özetledim,özetlerken de inatlaşabilir diye araya minik sırrımızı kattım: "Anneciğim biz insanlar minikken bazı şeyleri yaparız ama zamanla bu alışkanlıklarımızı bırakmamız gerekir.Mesela bebekler ve minik çocuklar biberon kullanabilir ama senin yaşındaki çocuklar kullanırsa dişlerinde çürükler olur ve dişleri acır."dedim." Neden?" diye sordu doğal olarak."İçtiğimiz sütlerin kalıntıları dişimize yapışır,dişlerimiz çürürse dişlerimizi kaybederiz; o yüzden biberon perisi geldi ve biberonları aldı,ayrıca bize yeni diş fırçaları da almış,dişlerimizin çürümesini hiç istemiyormuş."dedim.

Biz Lina biberona çok bağlı diye bu yolu seçtik,aramızda bir şifre oldu biberon perisi.Ama sizin çocuğunuz bırakma konusunda iş birliği içinde ise birlikte biberonları çöpe atabilirsiniz.

Daha sonrasında bardaklar değişti,yöntemler değişti,her gece 250cc süt içen çocuk bir çay bardağı sütü bile mız mız içti hatta süt içmeden yatılan geceler oldu vs. ama asla biberon ortaya çıkmadı.Sonra pipetli bir bardak aldık sevdiği karakterin olduğu ve şimdi çok daha fazla süt içiyor.Süt içme oranı benim için önemli çünkü iştahsız olduğu için tam doymadığı gecelerde açlıktan dolayı uykuda zorluk çekiyor.Sütü bir ay kestiğimiz dönemlerde oldu ama iştahı geri gelmedi,yaratılış işte...



Sanırım bazı şeylerin getirdiği handikapları biz göze alamıyoruz.Ağlamaları,deli gibi biberon aramaları ya da bir kaç gece süt içmeden yatmaları dünyanın sonu değil,değil mi ama...? Onlar bize bırakması kolay gibi gelen bir çok alışkanlığını bırakarak bebeklikten çocukluğa geçiyor.Lina'yı son kez emzirdiğim zaman video çekmiştik ve ben aynı duygusallığı yaşamıştım.Zaman geçiyor...Biz yaş alıyoruz,onlar büyüyor.

Sağlıkla ve huzurla inşallah.....





Çocuklar biberon bırakma