Merhaba Herkes,
Nazlıhan Şevik ben. Mira Şimal’in annesi, blog yazarı ve editörüm. Dijital bir ajansın ortağı ve Kreatif Direktörüyüm. 4,5 yıllık evli, 17 aydır anneyim. Ama adımın Mira Şimalle özdeşleşmesi beni en çok mutlu edeni… Bir etkinlikte ya da tesadüfen sosyal medyada “siz Mira Şimal’in annesisiniz değil mi?” diye sorduklarında yaşadığım tatmin, hiçbir titrinin yerini tutamaz.
• Nasıl bir annesiniz?
Uu, çok fena... Kontrolcü ve deli!
Çok okuyan, her şeyi bidik bidik araştırıp, emin olmadan hareket etmeyen kontrolcü ama bir o kadar da bireysel gelişime inanıp, özgürlüklerini destekleyen bir anneyim. Rahat, geniş bir anne olamasam da bazı konularda esneyebiliyorum. Aslında bu titizlenmelerim özellikle sağlık, eğitim ve güvenlik konularında. Diğer konularda daha rahatım, yani sosyal ve psikolojik gelişim, bakım vs. Mesela şöyle örnekleyeyim; ilaç, yanlış beslenme, uyku eğitimi vs. konularda katıyım ama sosyalleşme konusunda esneğim. Doğumundan beri çok gezdik, hep kalabalık ortamlara girdik, çocuğumu sevdiler de, öptüler de “ay ne yapıyorsunuz demedim” hasta olan kişi kendini çekiyor zaten veya Miroş koltuğun tepesinde diyelim, dikkatle izlerim ama kendi başına inmesine müsaade ederim, çıkma diye kızmam, indirmem de. Hasta olmasın diye kalın giydirmem, mikrop kapmasın diye çimenlere çıplak ayakla basma zevkinden mahrum etmem, saçma bir şey yapıyorsa fevri davranmamaya çalışırım, denemesine fırsat veririm.
• Çocuğunuz kaç yaşında?
Kızım 17 aylık şuan da.
• Onunla nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Yeni yeni oyun kurmaya ve bizi de o oyunlarına dahil etmeye başladı. Önceden biz ona oyun kurup katılmasını bekliyorduk. Şimdi evcilik takımlarındaki fincanlara hüüüp dolduruyor sözde, bize zorla içiriyor, bebeğini ata bindirip gezdiriyor, kitap okuyor-muş gibi yapıyor. Birlikte en çok “deliriyoruz”. Çünkü tüm gün çok özlüyorum, akşam yemek seremonisi bittikten sonra delirme saatimiz bizim. Yerlerde yuvarlanmaca, leylek leylek, fış fış kayıkçı, atçılık, süpermencilik, kedi köpek olmacalık yani sonunda “offf çok yoruldum” diyecek ne kadar oyun varsa… Uykuya doğru daha yavaş aktiviteler, kart, kitap, şekil bulmaca vs. Evde olduğum günler daha sakin geçiyor tabii, resim yapıyorum ona şimdilik yapamadığı için, onun bilebileceği hayvanları, nesneleri çizip, soruyorum.
• Blog hayatınız nasıl başladı?
En eski bloggerlardanım aslında 2004’te html’le şablon falan yapıyorduk. Hani zengin metin editörünün bile olmadığı, bir harfi italik yapmak için <i>…</i> kodu yazdığımız zamanlardan beri yazıyorum. Tabii dünyam değiştikçe yazı alanım da değişti, eskiden edebiyatla ilgilenirdim şiir, deneme falan. Mutlu oldukça yazamıyorsunuz ya, köreldim şimdi. Sonra hergunluk.com ‘da günlük yaşantıya dair yazmaya başladım. İzlediğim filmden, okuduğum kitaba, gittiğim bir cafeden, aldığım bir bluze kadar her konuda… Sonra bir gün anne olacağımı öğrendim ve bunu kesinlikle yazmalıyım diyerek herhaftalik.com’u açtım, hergunluk.com’a link verdim ve o günden beri hergunluk’e dönemedim. Hamileliğimde hafta hafta bebek gelişimiyle başladım, şimdi herhaftalık tüm maceralarımızı yazıyorum.
•Neden “Anne ve Çocuk” bloğu olmayı tercih ettiniz?
Tercih değil, zorunluluk oldu.Hayata dair en büyük, en güncel konunuz o, en büyük konumunuz o! (annelik)
•Blogda ağırlıklı olarak nelerden bahsediyorsunuz?
Hamilelikte başladığım için hamilelikte yaşanan fiziksel ve duygusal değişimlerden tutun, bebek alışverişine, yeni doğan bakımından, sağlığına, eğitimden, oyuna kadar her konuda yazıyorum. Daha önce bir kadın dergisinde anne-bebek bölümü editörlüğü de yaptığım için Mira Şimal’de yaşamasam bile bir bebeğin yaşayabileceği pek çok evreyi, annelik, ebeveynlik üzerine pek çok başlığı konu ediyorum. Ama tabii ki büyük bir çoğunluğu kendi kızım üzerinden, bizim yaşadıklarımız, bizim hislerimiz, bizim sorunlarımız...
•Blog aleminde görüştüğünüz kişiler var mı?
Olmaz mı, kategori bloggerlarıyla illa ki bir araya geliniyor zaten. Yani eğer aktif ve sosyalseniz, e bir de İstanbul’da yaşıyorsanız, annelerin birbirinden güzel organizasyonlarına kayıtsız kalmak imkânsız.
•Sanal dostluklara inanır mısınız?
Dostluk için gereken enerjinin nerede olduğu hiç önemli değil, önemli olan onu yakalayabilmek. Blog ve sosyal medya sayesinde tanıştığım o kadar müthiş insanlar var ki…
• Son olarak söylemek istedikleriniz?
Herhaftalik.com hafta hafta bebeğimin ve anneliğimin geliştiği bir kayıt defterinin dışında, birbirinden güzel insanlarla tanışıp, birbirimizden çok şey öğrendiğimiz bir platform haline de geldi. Bundan dolayı inanılmaz mutluyum. Okuyan, deneyimlerini paylaşan herkese çok teşekkür ediyorum. Ve tüm bloggerlar adına şunu söylemek istiyorum: Bloggerın (hemen hepsinin) en büyük motivasyonu yorumdur, yorumlarınızı,
paylaşımlarınızı lütfen esirgemeyin.
{Burayı yayınlayıp yayınlamamak konusunda düşündüm inan,utanırım ben :) }
Ve Bal Yanağın Hikayesi, öncelikle şunu söylemeliyim; bu kadar tatlı bir blog ismi olamaz. Uzun zamandır seni de takip ediyorum, kızınla ilişkin, doğallığın, inancın ve samimiyetin o kadar güzel yansıyor ki buraya, bu yüzden tebrik ediyorum seni. İkincisi de bana kalbin kadar temiz bir sayfa… haha yok yok demedim…J Böyle güzel bir oluşum yaratıp, bana da bu güzel fırsatı sunduğun için çok çok teşekkür ediyorum.
Sevgiyle hep…
Hemen ekliyoruum tesekkurler bizi faydalanacigimiz kanallara yonlendiriyorsunuz;) sevgiler ;)
YanıtlaSil(Masal Denizin annesi)