06.Ekim Pazar günü anneysen.com' un SMA katkıları ile düzenlediği "İlk Yılların Hikayesi" kampanyası kapsamında Prof. Dr. Benal Büyükgebiz'in verdiği "İlk Yıllarda Beslenme" konulu seminerdeydim.Daha önce hayranlıkla dinlediğim Benal hanımdan yeni bilgiler alabilmek beni çok mutlu etti çünkü;çocuğumda yaşadığım en büyük sorunlardan biri beslenme.Önceki "İlk Yılların Hikayesi" konulu yazımda öğrendiklerimi aktarmıştım şimdi gelelim bu seminerde neler öğrendiğimize.
Prof. Dr. Benal Büyükgebiz konuya öncelikle "Beslenme" nin ne olduğu ile başladı
Beslenme
Ağız yoluyla alınan yiyeceklerim mide bağırsaklardan geçerek önce sindirilmeleri,sonra sindirilen yiyeceklerden açığa çıkan yağ,şeker,protein,vitamin ve mineral gibi besin maddelerinin vücuttan kullanılmasıdır.
Reflekslerle gerçeklen,sıvı gıda alımıyla başlayan,istemli olarak ağız yoluyla besin alımı,çiğneme ve yutma eylemine kadar süregelen bir beceri kazanma sürecidir.
Beslenmenin amacı nedir ?
Erişkinlerde beslenmenin temel amacı,canlılığı belirleyen hayati bulguların ve yaşamın devam ettirilmelidir.Canlılığı devam ettiren bulgular ise vücut ısısı,nabız ve kan basıncıdır.
Çocuklarda beslenmenin temel amacı ,büyümenin en uygun koşullarda devamlılığını sağlamaktır.Yeterli ve dengeli beslenmeyen çocuk,yeteli büyümez.
Diğeri ise beslenme yetersizliklerinin önlenmesidir.
- Dünyaya gelen her bebek doğumdan sonrada büyümeye devam eder.
- Boyu uzar ve vücut ağırlığı artar.Zaman zaman büyüme hızında azalma olsa da büyüme, erişkin yaş grubuna devam eder.
- Büyümenin durması ile birey çocukluktan erişkinliğe geçer.
Büyüme ve Gelişme arasındaki farklar.
Büyüme ve gelişme genelde aynı anlamda kullanılır oysa ifade edilen biyolojik özellikler farklıdır.Büyüme;vücut kitlesinin artışıdır.Çocuğun vücut ölçülerinde zaman içinde çıkan değişiklikler olarak ifade edilir.Bu nedenle büyümenin izlenmesi için sıklıkla vücut ağırlı ve boy uzunluğu kullanılır.
Büyüme ve Beslenme arasındaki ilişki
Büyüme ve beslenme arasındaki ilişki çok belirgindir.Yeterli ve dengeli beslenemeyen çocuklar sağlıklı beslenemezler.
Büyümeyi etkileyen çevre faktörleri
Çevre faktörlerinin bir kısmı büyümeyi anne karnında bir kısmı ise hem anne karnında hem de doğduktan sonra etkiler.Annenin sigara içmesi,annenin hastalıkları,beslenme.
Anne karnında etkilenen çevre faktörleri bebek doğduktan sonra ortadan kalkacağı için bebeğin doğumdan sonra normal koşullarda büyümesi beklenir.
Büyüme ve beslenme bozukluğu için risk faktörleri
Kilo almada yetersizlik
Kilo kaybı
Boz uzama hızında azalma
Boy uzamasını durması
Akut beslenme yetersizliği
Kronik beslenme yetersizliği
Vitamin mineral yetersizliği bağışıklık sistemi sorunları
Algılama,duygusal ve akademik gelişmede gerilik
Beslenme sürecinde etkileşim
Homeostaz dönem : 0-3 ay arası
Bağlılık dönemi: 3-6/8 ay arası
Ayrılma ve bireyselleşme dönemi. >6-36 ay arası
Aylara göre çocuk beslenmesi ve beslenmeye yönelik davranışsal sinyaller nasıldır?
0-4 ay arası : Bebekte 4 ay öncesi ek besine başlanmaz bu alerjik reaksiyonları tetikleyebilir.En azından ilk dört ay bebek anne sütü ile beslenmeli eğer anne sütü yetersiz geliyor ya da yoksa formül mama kullanılmalıdır.Bebek annesini emmek ister ve emme refleksi gösterir.
4-6 ay arası:Bebeklerin bu dönemde yeni doğan refleksleri kaybolur,destekle oturabilirler ve ellerinde kaçık tutabilirler,bardağı ağzına götürdüğünüzde içmeye çalışırlar ya da içerler,pütürlü besinleri yemeğe nörolojik olarak hazırdırlar ve dişleri çıkmaya başlamıştır ya da çıkmıştır.Bunların hepsi ek gıda ile ilk tanışma dönemi için bebeğinizin hevesli olduğu sinyallerini verir.Yavaş yavaş ek gıdaya geçeceğiniz ilk besinleri tattırmaya başlayabilirsiniz
6-8 ay arası:Destekle oturur,anne memesini ve biberonu tanımaya başlar cisimleri ağzı ile tanımaya çalışır.Bu dönemde ek gıdaya başlama dönemidir.
8. ay ve sonrası:Çiğneme duygusu gelişir.Bu sebepten çocuklarınıza pütürlü gıdalar vermeye çalışın çağın en büyük sıkıntısı blendra alışmış pütürlü gıda tüketemeyen bebekler.Yemek yedirildiği sırada etrafı ile ilgilenmeye başlar,bu sizi yıldırmasın sakinliğimizi koruyun.Kesinlikle yemek yemediği için yaşadığınız stresi belli etmeyin.Çocuklar bu dönemde doyduklarında başlarını çevirirler asla daha fazla yemesi konusunda ısrar etmeyin.
9. ay sonrası:Bu ayın sonunda beslenme sırasında kaşığı tutmaya çalışır.
12.ay sonrası:Bu dönemde çocuk istemediği şeyleri reddetmesini öğrenir.Anne-babasının tepkilerini kontrol eder ve bunları kullanır.Başını hayır anlamında sallar.
Peki çocuğunuzun yemek yemek istemediği zamanlarda nasıl davranmalıyız hangisi iştahsızlık hangisi doyma belirtisi?
İştahsızlık nedir ?
Ağız yoluyla beslenmede karşılaşılan/yaşanan isteksizlik.Canlının ağzı yoluyla yeterli/dengeli beslenememesi.Sağlıklı çocukta organik,psikososyal ve davranışsal sorunlar nedeniyle yaşanan beslenme güçlüğü.
Ne tür davranışlar iştahsızlık olarak değerlendirilir?
İştahsızlık olarak değerlendirilecek 5 ana grup:
1-Katı yiyecekleri reddeder.
Genelde 5 yaşından önce katı yiyecekleri yemezler .Çok süt içerler.Erken dönemde yetersiz ve sınırda büyüme ya da büyüme geriliği görüşebilir.Demir eksikliği çok sık gelişir.
2-Acıkmaz iştahı yoktur.
Yeterli yemek olduğu halde gün içinde az besin alırlar.Bir iki lokma sonra yemeğe ilgiler biter.Yiyeceklere kayıtsızdırlar.Sevdikleri yiyecek yoktur.Gün içinde yemek hiç akıllarına gelmez
Yaşlara uygun yemek yemeyenler.Aktivite ve neşeleri yerindedir.
3-Yaşlarına uygun yemek yemeyenler
Ne yiyeceğine
Ne zaman yiyeceğine
Ne kadar yiyeceğine
karar vermek başlı başına bir hata.
Bu çok katılımlı semineri kendi adıma özetlersem:
Çocuğumuzun yeme alışkanlıklarında en büyük belirteç bizleriz.Bu sebepten olsa gerek aşırı baskıcı ve kontrolcü anne babaların çocukları iştahsız ve yemeğe defans gösteren çocuklar oluyor.Yukarıda Prof. Dr. Benal Büyükgebiz'in de bahsettiğine göre beslenme ile büyüme doğru orantılı.Düzenli ve dengeli beslenen çocuklar büyür.Zaman zaman buna çevresel,kalıtsal ve psikolojik faktörler etki eder ama olayın özü budur.Çocuğumuza doğru bir beslenme alışkanlığı edindirmek bizlerin elinde..
Kendimden örnek vermem gerekirse ben çocuğum yemiyor diye bunalıma girerdim,mama sandalyesinin başında çok ağladığım oldu.O hayatına mutlu mesut devam ederken ben yemiyor diye kendimi paralardım.Alerjik bir çocuk olması ve bir çok gıdayı uzun bir süre tüketememesi de iştahsızlığını tetikledi ama en büyük etken benim yemesi doğrultusunda gösterdiğim baskıydı.Sonunda ne oldu; yine istediği miktarda,istediği zaman ve istediği şeyi yiyor.
Bu demek değildir ki bir yeme düzenimiz yok ve Lina önüne gelen her şeyi yiyor.Düzenimiz var ama yemediği zaman ısrar yok öğün aralarında aç kalmasın diye ağzına tıkıştırdığım şeyler yok ve en önemlisi peşinde gezme ya da ısrar etme yok..
Bu bilinci elde etmem uzun zamanımı aldı öncelikle Carlos Gonzales'in "Çocuğum Yemek Yemiyor" adlı kitabını okudum sonra da Lina'yı serbest bıraktım şimdi yemek yemediği zamanlar ye diye ısrar etmiyorum bazen akşam olan yemeği yemek istemiyor ona makarna yapıyorum bazende sadece meyve yiyip yatıyor ya da sadece yoğurt ..Sonuçta o mutlu ben mutlu.
Çevre faktörlerinin bir kısmı büyümeyi anne karnında bir kısmı ise hem anne karnında hem de doğduktan sonra etkiler.Annenin sigara içmesi,annenin hastalıkları,beslenme.
Anne karnında etkilenen çevre faktörleri bebek doğduktan sonra ortadan kalkacağı için bebeğin doğumdan sonra normal koşullarda büyümesi beklenir.
Büyüme ve beslenme bozukluğu için risk faktörleri
Kilo almada yetersizlik
Kilo kaybı
Boz uzama hızında azalma
Boy uzamasını durması
Akut beslenme yetersizliği
Kronik beslenme yetersizliği
Vitamin mineral yetersizliği bağışıklık sistemi sorunları
Algılama,duygusal ve akademik gelişmede gerilik
Beslenme sürecinde etkileşim
Homeostaz dönem : 0-3 ay arası
Bağlılık dönemi: 3-6/8 ay arası
Ayrılma ve bireyselleşme dönemi. >6-36 ay arası
Aylara göre çocuk beslenmesi ve beslenmeye yönelik davranışsal sinyaller nasıldır?
0-4 ay arası : Bebekte 4 ay öncesi ek besine başlanmaz bu alerjik reaksiyonları tetikleyebilir.En azından ilk dört ay bebek anne sütü ile beslenmeli eğer anne sütü yetersiz geliyor ya da yoksa formül mama kullanılmalıdır.Bebek annesini emmek ister ve emme refleksi gösterir.
4-6 ay arası:Bebeklerin bu dönemde yeni doğan refleksleri kaybolur,destekle oturabilirler ve ellerinde kaçık tutabilirler,bardağı ağzına götürdüğünüzde içmeye çalışırlar ya da içerler,pütürlü besinleri yemeğe nörolojik olarak hazırdırlar ve dişleri çıkmaya başlamıştır ya da çıkmıştır.Bunların hepsi ek gıda ile ilk tanışma dönemi için bebeğinizin hevesli olduğu sinyallerini verir.Yavaş yavaş ek gıdaya geçeceğiniz ilk besinleri tattırmaya başlayabilirsiniz
6-8 ay arası:Destekle oturur,anne memesini ve biberonu tanımaya başlar cisimleri ağzı ile tanımaya çalışır.Bu dönemde ek gıdaya başlama dönemidir.
8. ay ve sonrası:Çiğneme duygusu gelişir.Bu sebepten çocuklarınıza pütürlü gıdalar vermeye çalışın çağın en büyük sıkıntısı blendra alışmış pütürlü gıda tüketemeyen bebekler.Yemek yedirildiği sırada etrafı ile ilgilenmeye başlar,bu sizi yıldırmasın sakinliğimizi koruyun.Kesinlikle yemek yemediği için yaşadığınız stresi belli etmeyin.Çocuklar bu dönemde doyduklarında başlarını çevirirler asla daha fazla yemesi konusunda ısrar etmeyin.
9. ay sonrası:Bu ayın sonunda beslenme sırasında kaşığı tutmaya çalışır.
12.ay sonrası:Bu dönemde çocuk istemediği şeyleri reddetmesini öğrenir.Anne-babasının tepkilerini kontrol eder ve bunları kullanır.Başını hayır anlamında sallar.
Peki çocuğunuzun yemek yemek istemediği zamanlarda nasıl davranmalıyız hangisi iştahsızlık hangisi doyma belirtisi?
İştahsızlık nedir ?
Ağız yoluyla beslenmede karşılaşılan/yaşanan isteksizlik.Canlının ağzı yoluyla yeterli/dengeli beslenememesi.Sağlıklı çocukta organik,psikososyal ve davranışsal sorunlar nedeniyle yaşanan beslenme güçlüğü.
Ne tür davranışlar iştahsızlık olarak değerlendirilir?
İştahsızlık olarak değerlendirilecek 5 ana grup:
1-Katı yiyecekleri reddeder.
Genelde 5 yaşından önce katı yiyecekleri yemezler .Çok süt içerler.Erken dönemde yetersiz ve sınırda büyüme ya da büyüme geriliği görüşebilir.Demir eksikliği çok sık gelişir.
2-Acıkmaz iştahı yoktur.
Yeterli yemek olduğu halde gün içinde az besin alırlar.Bir iki lokma sonra yemeğe ilgiler biter.Yiyeceklere kayıtsızdırlar.Sevdikleri yiyecek yoktur.Gün içinde yemek hiç akıllarına gelmez
Yaşlara uygun yemek yemeyenler.Aktivite ve neşeleri yerindedir.
3-Yaşlarına uygun yemek yemeyenler
Katı besin almaları gereken yaş grubunda olmalarına rağmen sadece sıvı ve püre yiyebilirler.Pütürlü gıdaları yutamazlar öğürür veya kusarlar.Isıramaz ve çiğneyemezler.Kaşıkla beslenmeye direnç gösterirler ama ellerine katı besin alıp katı besin yiyebilirler.
4-Masa adabı geliştiremeyenler
Çok aktif çocuklardır,masaya oturmaya sabırları yoktur.Anneler peşlerinde koşarak yedirirler.Masada yemek yemeği öğrenemezler.Sosyal ortamlarda büyük sıkıntı yaratırlar.
5-Aşırı seçiciler
Bazı besin gruplarını yemeği reddederler.Tercih ettiklerini de belirli şekillerde yerler.Marka değişince bile tadını ayırt ederler.Dönem dönem tercih ettikleri değişir.Sosyal ortamlarda beslenmeleri çok zordur.
İştahsızlık konusunda etken faktörler.
- Ailede yemek seçenlerin varlığı
- Yemek yeme korkusu
- Travma
- Kritik periyodun kaçırılması
- Otonomi ve kontrol mücadelesi
- Yeme fırsatı verilmeyişi
İştahsızlık konusunda yaptığımız başlıca hatalar.
Yemek zamanında kontrolü ele almak acıkmayan çocuğun peşinde koşmak
Ne yiyeceğine
Ne zaman yiyeceğine
Ne kadar yiyeceğine
karar vermek başlı başına bir hata.
Bu çok katılımlı semineri kendi adıma özetlersem:
Çocuğumuzun yeme alışkanlıklarında en büyük belirteç bizleriz.Bu sebepten olsa gerek aşırı baskıcı ve kontrolcü anne babaların çocukları iştahsız ve yemeğe defans gösteren çocuklar oluyor.Yukarıda Prof. Dr. Benal Büyükgebiz'in de bahsettiğine göre beslenme ile büyüme doğru orantılı.Düzenli ve dengeli beslenen çocuklar büyür.Zaman zaman buna çevresel,kalıtsal ve psikolojik faktörler etki eder ama olayın özü budur.Çocuğumuza doğru bir beslenme alışkanlığı edindirmek bizlerin elinde..
Kendimden örnek vermem gerekirse ben çocuğum yemiyor diye bunalıma girerdim,mama sandalyesinin başında çok ağladığım oldu.O hayatına mutlu mesut devam ederken ben yemiyor diye kendimi paralardım.Alerjik bir çocuk olması ve bir çok gıdayı uzun bir süre tüketememesi de iştahsızlığını tetikledi ama en büyük etken benim yemesi doğrultusunda gösterdiğim baskıydı.Sonunda ne oldu; yine istediği miktarda,istediği zaman ve istediği şeyi yiyor.
Bu demek değildir ki bir yeme düzenimiz yok ve Lina önüne gelen her şeyi yiyor.Düzenimiz var ama yemediği zaman ısrar yok öğün aralarında aç kalmasın diye ağzına tıkıştırdığım şeyler yok ve en önemlisi peşinde gezme ya da ısrar etme yok..
Bu bilinci elde etmem uzun zamanımı aldı öncelikle Carlos Gonzales'in "Çocuğum Yemek Yemiyor" adlı kitabını okudum sonra da Lina'yı serbest bıraktım şimdi yemek yemediği zamanlar ye diye ısrar etmiyorum bazen akşam olan yemeği yemek istemiyor ona makarna yapıyorum bazende sadece meyve yiyip yatıyor ya da sadece yoğurt ..Sonuçta o mutlu ben mutlu.
Demem o ki çocuğunuzun patolojik herhangi bir rahatsızlığı yoksa yememesi konusunda rahat olmaya çalışın evet bu çok zor bir şey ama onları kendi haline bırakmak,ara öğünde ıvır zıvır vermemek,düzenli sofra kurmak ve asla cezalandırmamak lazım...
Yorum Gönder
Belki birkaç kelime belki birkaç cümle.
içinden ne gelirse..
Bil ki mutlu olur bu yürek varlığını hissedince.