Hani derler ya "Mutlu aile,mutlu çocuk!" diye,birde bunun "Bilinçli okul,mutlu çocuk!" olanı var.
Lina Eylül ayında okula başladı.Okula başladığı ilk hafta gayet güzel geçti ama ikinci hafta okula gitmek istememe ve ağlama krizleri başladı, akabinde bu duruma evde şiddetli derece huysuzluk ve sürekli hasta olma hali eklenince ben freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı sürüklenmeye başladım.E tabi bu sürüklenişin bir sonu olacaktı ama esas merak ettiğim şey,sürüklenişin sonunda yavaşlayarak duracak mıydım yoksa duvara mı toslayacaktım.
Gardım düşmüştü.Bu konuda mücadele edemez halde hissediyordum kendimi.Sonrasında aklıma sizlere sormak geldi.Çoğu kişi
sabret geçecek dedi.Sonra akıllandım ve öğrendim.
Mükemmel okul yok ve ilk zamanlar mükemmel adapte olan çocuk yoktu.
Çocuğunuz okula başlarken ona alışma sürecinde anlayışlı olacak ve aile ile iş birliği içinde davranacak bir kurum seçin.Varsın masaları çok yeni olmasın,varsın tülleri eski olsun ama yaklaşımı iyi olsun.
Çoğu çocuk okula başlarken ağlar,gitmek istemez ve adapte olamaz.Bu çok normaldir anaokulu/kreş onun evden ciddi manada ilk kopuşu ve başkaları ile yalnız başına kalabileceği ilk ortamdır.Biz yetişkinler bile daha önce hiç tanımadığımız bir ortamda olmaktan imtina ederiz ve kendimizi yabancı hissederiz.Bunu küçücük çocuğumuzun yaşadığını düşünürsek onun itirazlarına anlayışlı olmaktan başka çaremiz yok.
Çocuğunuz okula başladı ve gitmek istemiyor? Size sürekli yapışıyor ve siz kendinizi "Lanet olsun ben bunu çocuğuma neden yapıyorum? Çalışmak zorunda olmak ya da ona bakacak biri olmaması ne berbat bir his! Eğer onu okula bırakırsam benim ondan kurtulmak istediğimi düşünür mü? Ya benden nefret ederse? Ya kendini atılmış,ötelenmiş,yalnız bırakılmış hissederse? Ya ona kötü davranırlarsa,bu davranışlar psikolojisinden dönülmez bir travmaya sebep olursa? vb.................
Bu noktada kendinize şunu sorun: Kuruma genel hatları ile güveniyor musunuz? Eğer cevabınız evet ise çocuğunuzun oryantasyon sürecinden sonra adaptasyon sorunu yaşamayacağına ,o kurumda eğlenebileceği ve hoşuna gidebileceği şeyler yapabileceğine inanıyorsanız okula devam edin!
"E peki iyi de çocuk kendini bu kadar kötü hissederken kaldı ki bende kendimi kötü hissederken bunu nasıl yapacağız?" diyorsanız.İşte kendi hayatımızdan yaşadıklarımızı yazarak,size bizim çözümümüzü anlatayım.
Öncelikle kuruma güveniyordum.Gelen bir çok veli okul müdürüne sarılıyor çocukları güvenle teslim ediyordu.Küçük bir aile ortamı vardı.Lina'yı sınıfa güç bela teslim ettikten sonra müdiremiz Gülhan hanımın odasında dakikalarca kameradan Lina'yı seyrettim -o dönemde bekleme salonundaki çocuklarımızı seyretmemiz için konulan televizyon bakımdaydı.-Bu süreçte Gülhan hanımla konuşma fırsatımız oluyordu.
Gülhan Hanım, "Çocukların hepsinin alışma sürecinde farklılık gösterdiğini,Lina'nın şu anki tepkilerinin gayet normal olduğunu,ona alışması için zaman tanımamız gerektiğini,diğer çocukların düzeni bozulmasın diye Lina'yı bu katta beklemem gerektiğini,sınıfa çıkarsam bunun sınıfın tüm düzenini bozacağını anlattı.Bazen eğer çocuk bunu kotarabilecekse bırakıp gitmenin bazende nazı veliye geçiryor diye bir başkasının bırakmakta yardımcı olabileceğini anlattı.Bazen yaşı küçükler için oryantasyon süreci gerekebilir dedi. Ve ekledi :Bunların yanında Lina'ya özgür zaman bırakalım okulda istediği kadar vakit geçirsin,öğretmeni ara ara sorar ya da biz sorarız "Lina sınıfa çıkmak istiyor musun?" diye,eğer kendi isterse çıkar,istemezse okulda beklesin alışsın ortalığa baksın ve vakit geçirsin." dedi.
Senelik iznimi yarım gün yarım gün kullanıp 2 hafta boyunca Lina'yı okula ben bırakacaktım ve bu şekilde alıştıracaktık,yalnız benim gelemediğim 1-2 gün Lina'nın annemden daha kolay koptuğu ve sınıfa daha rahat çıktığını gözlemledik.O noktada Lina'ya iş yerinden aldığım iznin bittiğini artık onu anneannesinin bırakacağını söyledim.
İlk zamanlar Lina okulun girişinde bekleme salonunda bekliyor,zamanla açılıyor ve ortalıkta dolaşıyordu.Sonrasında etrafı merak etmeye başlayınca biraz etrafı geziyor canı sıkılınca öğretmeni aşağıya iniyor "Lina bizimle sınıfta oyun oynamak ister misin diyor." ya da başka bir şeyler söyleyip onun kucağına alıyor ve sınıfa çıkıyorlardı.
Zamanla Lina'nın okul içinde alışmak için geçirdiği zamanlar azaldı ve okula geldikleri zaman Lina biraz dolaşıyordu ve öğretmenine haber veriliyordu okula girdikten 5-10 dk sonra öğretmeni Lina'yı almaya geliyor ve Lina "Anneanne beni bırakıp gitme!" diyerek yukarı sınıfına çıkıyordu.Lina canı her görmek istediğinde ya da merak ettiğinde inip bekleme salonunda anneannesini görebiliyordu.
Sonrasında "Anneannesi "Dedesi gelince aç kalmasın." diye yemek yapmaya,ona kalemtraş almaya vb. gibi sebeplerden dışarı çıkmaya başladı okul başlayalı 3 hafta olmuştu araya 1 hafta hastalık 10 günlük bayram tatili girmişti ama yine de bu taktikle toplamda 3 hafta devam ettik.
Okula başlamasından toplamda 73 gün geçti ve bunun tatilleri ve hastalıkları çıkardığımızda kalan 45 günü Lina okuldaydı.Şimdi ki süreçte okuluna gidiyor,öğretmeni alıp sınıfa çıkıyor.Tabi bu noktada en büyük belirtecim Lina'nın okula gitmek için yola çıkarken çok ağlamaması,okula girince "Çıkarın beni buradan!" dememesi yani okulda olmak istemesi ama bizden de kopmak istememesi oldu.Ayrıca 3 yaş için erken diyen dostlarıma kulak tıkadım çünkü;Lina evde sıkılıyor annem ona yetişemiyordu ve kaygılı bir anneanne olduğu için kaygıları Lina'ya geçiyordu.Okula başlama kararının pedagogumuzun yönlendirmesi ile vermiştik.Ayrıca 3 erken olsa bile 4 yaşında da bu sorunu yaşayabilir,adapte olurken sıkıntı çekebilirdik.İlkokulda bile bunları yaşayanlar olduğu düşünülürse sabretmek en güzeliydi.Lina okulu sevdiğinin sinyallerini veriyor ama dediğim gibi bizlerden ayrılmak istemiyordu.
MAAŞALLAH bu konuda uzun süre sıkıntı çekmedik.Araya hafta sonu girince ya da sabahları 'gitmeyeceğim' arızaları arada bizde de çıkıyor ama genel hattıyla okula alıştı Lina.
Genel olarak özetleyecek olursak:
- Çocuğunuzu en iyi siz tanırsınız adaptasyon sürecinde nasıl bir yol izlemeniz gerektiğine siz karar verin
- Eğer bu konuda kararsızsanız bir bilene danışın.
- Onun orada mutlu olacağına inanıyorsanız okuldan almadan,alıştırmaya çalışın.Sonuçta hayatının bir evresinde okula başlayacak
- Sizin düşüncelerinize ve yaklaşımınıza önem veren bir kurum bulun.
- İstediklerinizi ve çocuğunuzun alışma sürecinde izleyeceğiniz yolu detayları ile kurum yöneticisine ve öğretmenlerine anlatın.
- Kurum bizim politikamız bu başka yöntem uygulayamayız diyorsa koşarak uzaklaşın.
- Öğrenilmiş çaresizlik ile oryantasyon süreci arasında ince bir çizgi var buna dikkat edin.
- Okuldan almaya geldiğinizdeki tavrı size belirteç olsun
- Onun her türlü duygusunu anladığını gösterin asla azarlamayın ve ağlarken okula bırakıp gitmeyin
- Bazı çocuklar okul konusunda çok zordur alışmaz,içe kapanır ve durumu giderek kötüleşir bu durumda aileye bağlı mı-bağımlı mı araştırmak için uzmana başvurun.
Bu süreci kolaylaştırmak bizimde elimizde bunu sakın unutmayın.Onlar zaten küçük yürekleri ile yeni bir ortamdan korktukları için mücadele ediyorlar.Onları anladığımızı hissettirmek ve yanlarında olduğumuzu anlatmak en önemli kazanım.
Ve daha da önemlisi bu sürecin meyvesini toplamak çok güzel.
Biz de bu süreçte sabır gösteren ve güven veren okulumuz Pembe Ufuklar 'a müdiremiz Gülhan hanıma yardımcısı sevgili Ceren'e ve sınıf öğretmenimiz Filiz hanıma kocaman teşekkürler..
İlk zamanlar sınıfa çıkmaz,çıksa bile öğretmenine yapışık şekilde gezerdi.O dönemlerde diğer çocuklar uyurken yardımcı öğretmen uyku odasında bekler Filiz öğretmen Lina ile birebir ilgilenirdi.
Sonrasında gördüm ki her an herkes mutlu Lina mutsuz suratı asık ağlamaklı ..Sordum ona "Okula gitmek istemiyor musun?" "Evet!" dedi "Neden?" dedim "Sen de gel!" dedi.Ama zaman,sabır ve anlayış ile bakın neler oldu.
Maaşallah arada tek tük sorunlar oluyor ama alışıyorlar ..