Hiçbir şey göründüğü gibi değil.....
görsel murathacioglu.com |
Bir şeyi düzene sokuyorsun bir diğeri bozuluyor tam bu araba mevzusunu aştık derken şimdi 3 yaş krizleri baş gösteriyor.Okulla başlayan -hala okula başlama ve devam eden süreçte ki durumu yazamadım- "Anne,anne neredesin,beni bırakma!" krizleri sürekli gözünün önünde oturtma isteği,bunun yanında bir kıyafete kafayı takıp asla onu giymek istememeler tavan yapmış durumda.
Neyi nasıl yapacağım,nasıl davranacağım bilemez haldeyim.Sürekli bir sorgulama,sürekli bir iç sızısı..İkisinin arasında sıkıştım kaldım.Edepsizliğe izin vermeyeyim diyorum bu sefer küçücük çocuk beni anlamıyor diye üzülecek diye düşünüyorum,aksini yapıyorum her dediğine evet dediğim için tepeme çıktı diyorum.Çıkar yol bulamıyorum.
Bu ay başında hasta olması daha arabaya yeni binmeye başladığı andan itibaren hastanelere taşınmamız çocuğu çok sıktı.Bayram'da uzun zamandır gidemiyoruz diye Yalova'ya gittik orada kuzenleri ile keyifli vakit geçiriyor diye pek karışmadım.Ne kadar etrafımızdakiler çok müdahale ediyorsunuz çocuğu rahat bırakın deseler de biz eşimle onu aslında gayette rahat bırakmıştık.
Sonra eve döndük,tatil bitti,zaten ay başı gitmediği okuluna tatil sebebi ile ara veren Lina iyice huysuz oldu.Okula gitti ama ilk iki gün ağlayarak,tabi bunda geçti sandığımız hastalığının başka bir şekilde tekrar baş göstermesi de etkili.
Velhasıl çocuk son 10 gündür inattı,ona aldığım montu giymek istememekle başladı her şey ,dedim neyse yarın giyer herhalde,bir geliyorum eve yine kolları kısalmış küçülmüş montunu giymek istiyor..E hadi diyorum sakin ol Merve çocuktur inadı tuttu.Yok giymiyor.Hadi bu aman ne hali varsa görsün yani giymek istemiyorsa giymesin denilebilecek bir şey mesela ama bazı zamanlar olmayacak şeyleri yapmak istiyor.
Cumartesi günü kızlarla buluşup kahvaltıya gidecektik.Aynı zamanda da Sosyal Anneler ile ilgili plan proje hazırlayacaktık sonrasında da sevgili Serap'ın etkinliğine gidecektik.Ne mümkün Lina önce tutturdu "Ben o bluzu giymeyeceğim!" diye "Ya sabır!" dedim başka bir şey sundum vs yok nuh diyor peygamber demiyor kendini top gibi sıkıyor.Soruyorum kızım gitmek istemiyor musun "İstiyorum anne." e niye böyle yapıyorsun diyorum cevap yok.Neredeyse dolaptaki tüm kıyafetler indi aşağıya ama yok onu giymem,bunu giymem..En sonunda sinirini alamadı çıkardı üzerinden eşofman altını ve iç çamaşırını gitti soğuk balkona yere oturdu..
Geçtim içeriye açtım müziği balkon pimapen kaplı ama yeri soğuk, dedim belki gelir,konuşuyorum kovuyor beni,çizgi film açıyorum yok ,-çok tehlikeli biliyorum ama- çikolata vereyim diyorum yok.Şimdi kendi haline bıraksan donacak hasta olacak.Alayım zorla diyorum çıldırmış gibi geri oraya kaçıyor.En sonunda kendi haline bırakmaya karar veriyorum yani bir çocuk üzerinde iç çamaşırı yokken ne kadar buz gibi soğukta oturur diyorum.Ne kadar biliyor musunuz sevgili okur 45 dk...Ara ara bakmak için gitmeme bile izin vermeyip geldiğimi hissedince ağlama krizlerine giriyor..En son gittiğimde bir bakıyorum ki taşta öyle uyumuş..Onu oradan alması uyanınca sinirlenmesi ayrı bir kriz konusu artık yazmaya yüreğim dayanmaz..
Peki bu sırada ben ne mi yaptım:Vallahi önce zırıl zırıl ağladım sonra eşime dayanamıyorum vallahi kendime bir şey yapacağım en sonunda dedim.Varlığına her zaman binlerce şükrettiğim insan bana hemen bir kaç şey yazdı,aradı beni rahatlattı.Öyle böyle derken biz yollara düştük..
Tabi böyle etkinliğe falan gidiyoruz resim koyuyoruz vs bazen "Ayyy ne güzel hep geziyorsunuz,hep faalsiniz." diyenlere gelsin bu yazı,kazın ayağı öyle değil bacım bakma sen vitrine..Hay dilim tutulaydı da biz iki yaş krizi falan yaşamadık çocuk hep uyumluydu demeyeydim bizimki meğer terrible two ile birlşemiş horrible three miş
Birkaç gece önce yaşanan krizin sabahında bugünde böyle olunca bende yoruluyorum,arkadaşlarla bir çay fırsatı iyi geliyor ama yok, akşamına eve geliyoruz Lina arabada kucağımda uyudu diye eve gelince sinirleniyor ve kapı önünde ağlaya ağlaya 3 saat oturuyor ve orada uyuya kalıyor.Ve yine dün gece kotla bluzla yatmak istiyor ve öyle uyuyor..
Sonra aklıma dün gece migrosta gördüğüm kadın geliyor ben Lina'ya kefir,kinoa,karabuğday,yulaf kepeği vs almaya çalışırken ki bunları asla direk yemiyor, hep bir şeylere katıyorum,yemesi için kırk takla atıyorum bana yaklaşıp "Merhaba sanırım bunları kızınız için alıyorsunuz ne yapıyorsunuz bunlardan bana da fikir verir misiniz,benimde kızım var onu sağlıklı beslemeye çalışıyorum?" deyince başlıyorum güzel güzel anlatmaya...İşte şununla kısır yapın yok bunu çorbasına katın yok bununla bilmem ne yapın diye..Sonra ayak üstü bayağı muhabbet ediyoruz sosyal medyayı pek kullanmıyormuş ona Gurme Bebek falan tavsiye ediyorum sonra konu dönüp dolaşıp Sosyal Annelere geliyor yaptığımız buluşmalardan bahsedip gelebileceğini,annelerle tanışmanın çok faydalı olduğunu söylüyorum.Kadıncağız bu sefer dökülüyor.
Aslında size yaklaşmamın esas sebebi şuydu.Az önce kızınız jelibon isterken ona neden yememesi gerektiğini öyle güzel anlattınız ki ,ses tonunuz ona yaklaşımınız öyle güzeldi ki,çok hoşuma gitti.Onun seviyesine indiniz tatlı tatlı anlattınız inanın uzaktan sizi hayranlıkla seyrettim,kızınızda çok uyumlu bir çocuk ve anne-kız iletişiminiz çok iyi,bu çok belli oluyor siz onu tatlı tatlı uyarınca o da hemen "Peki anneciğim." dedi.Siz birde bunun yanında onun için ne güzel şeyler yapıyor,onu iyi beslemek büyütmek adına neler neler öğreniyor ve uyguluyorsunuz,birde bunun yanında çalışıyor,aynı zamanda blog tutuyor,annelerle buluşmalara gidiyor ya da buluşma düzenliyorsunuz..Vallahi bayıldım size ben twitter facebook falan kullanmıyorum ama bloğunuzu okuyacağım bundan sonra.
O kadına yani Buket hanıma teşekkür ediyorum ve oradan ayrılıyoruz sonra kendi kendime düşünüyorum kadına sorsan der ki ne mükemmel bir anne hatta yüzüme de dedi "Ne mükemmel bir annesiniz" diye...Peki 3 gün önce kızım balkonda otururken benim deli gibi ona bağırdığımı ya da giymek istemediği montu giysin diye yumurta çikolata ile kandırdığımı ya da dün gece üzerini değiştirmeme izin vermediği için dakikalarca bu çocuk neden böyle diye ağladığımı,kakasını bezine yapıyor diye gittiğimiz yerde bak bu garson ağabey beze yapanlara çok kızıyormuş diye çocuğu korkuttuğumu ve sonra ne kadar gerzeğim diye ağladığımı bilse ne düşünürdü acaba veya evi hale yola sokmak için kızımdan çaldığım vaktin,bize yol-su-elektrik olarak döndüğünü artık sebebin sadece ona daha az vakit ayırmak olduğunu bildiğim için uzmana bile gitmeme gerek kalmadığını ne yapmam gerektiğini farkında olduğumu ama ona vakit ayırmak adına bir şey yapsam bu sefer başka şeylere yetişemediğimi,yetişmeye çalıştığım zaman işlerin b..a sardığını..Y kuşağı bir ebeveyn olarak Z kuşağı bir çocuk yetiştirirken hele ki yay burcu olan özgür bebesinin yükseleni de yengeç olunca duygusallıktan öldüğünü bununda bende sabır tükenmesi yarattığını yaşadığım tüm şeylerin altında ezildiğimi ve dışarıdan göründüğü gibi her şeyin kolay olmadığını anlatsam ne düşünürdü..
Ya işte son zamanlarda bu haldeyiz düzelecek biliyorum....Biraz sevgi,biraz sabır,biraz özveri ile düzelecek ama her şey gözüktüğü gibi değil demem o ki "Çok iyi insan,çok bilgili,çok iyi ebeveyn vs dediklerinizi birde çocuğu kriz anındayken görüp öyle karar vereceksiniz." ...Ben aslında ilk çocuğunda ciddi hatalar yapan ve bu yüzden ikinci çocuk defterini kapama arefesinde olan bir anneyim o kadar..
Okuyorsanız sevgiler Buket hanım .....