Blog aleminden takip ettiğim sonra twitter'da takibe devam ettiğim özellikle "Perşembe Anneleri." yazı dizisi ile bir kez daha gönlümde taht kuran bu alemde Aylin Anne olarak bilinen Sevgili Aylin hürriyet.com daki yazısında bizden bahsetti.Ne mi yazdı işte bunları:
" Sosyal medyada, özellikle Twitter’da anne arkadaşlarımla paylaştıklarımız genelde çocuklarımızla ilgili şeyler. Dün, sevgili Merve’ nin tweeti gözüme takıldı “Artık yetti bu iştahsızlık yarın doktora gidiliyor” diyordu.
Birden o tweette eski halimi gördüm. Çocuğu yemediği için kendini çaresiz hisseden, gergin, ne yapacağını bilemeyen anne…
Hemen kendisine ulaşıp, telefonda konuşalım dedim. Öğle saatinde telefonum çaldı.
Önce Merve’yi dinledim. Bir an evvel aşmak istediği her halinden çok belli olan iştahsızlık sorununu bana hızlı hızlı anlattı. Çok şey denemişti, çok şey yapmıştı 28 aylık kızı Lina bir türlü yemiyordu. Yemesi için peşinde kaşıkla koşturduğunu, ödüller verdiğini, gerekirse zorladığını, bir kaşık dahi yediremezse oturup hüngür hüngür ağladığını söyledi. Onu dinlerken kendimi okuyor gibiydim. Çünkü bu konuyla ilgili defalarca yazı yazmıştım. Evde anneannesi varmış minik Lina’ nın gündüz o bakıyor, akşam işten dönünce yine yemek savaşları başlıyormuş. Çünkü tatlı Lina annesinden yemek yemeyi kesinlikle reddediyormuş.
“Başka handikaplarım var dedi Merve, kanser atlattım. Yemediği zaman çok endişeleniyor, onun sağlığını kaybetmesinden korkuyorum” dedi. Peki ne yapmalısın dedim? “Doktora götüreceğim, tahliller yaptıracağım, gerekirse çeşitli testler yaptıracağım.” Merve’ nin yaşadıkları hiç kolay değil. Ancak belli ki onun kaygı seviyesini çok yükseltmiş, yaşadıklarının çocuğunun başına gelmesini istemiyor. Haliyle yemek yeme konusunda ona çok baskı yapıyor diye düşünürken, aynı şeyleri kendisi saydı.
Peki benim hikayemi anlatmamı ister misin dedim. Dinlemek istedi. "
Ve anlattı bana kendi hikayesini Aylin Anne devamı işte burada.....http://www.hurriyet.com.tr/pasaj/22926697.asp
Aylin'le konuştuktan sonra bir şeyler değişti.Lina ek gıdaya başladığı zaman ki hallerimden bu yana şapkamı önüme koyup tüm her şeyi sorguladım.Ben nerede yanlış yapmıştım aslında Lina iştahsız bir çocuk değildi de benim yaklaşımlarım mı onu bu hale getirmişti?
Ek gıdaya başladığımız ilk zamanlar kafam çok karışıktı ne versem,nasıl versem,ne kadar aralıkla versem;aman yiyecek mi,sevecek mi diye deli gibi merak ediyordum.
Erken doğan,erken doğmasa bile düşük ağırlıkta doğan çocukların anneleri beni anlayacaktır.Hep çevresel bir baskı vardır üzerinizde.Eve gelince sorulan ilk şeylerdendir bebeğin kaç kilo doğduğu yada boyunun kaç olduğu oysa bıraksak azıcık şu şekilciliği,biraz insan odaklı olsak her şey çözülecekken biz didikler dururuz.
Bal yanağımı 2.800 gr kucağıma almama rağmen,yoğun bakım süreci 300 gr daha vermesine sebep oldu ve Lina 11 günlük hastanede kalma maratonundan sonra 2500 gr olarak eve geri geldi.Takdir edersiniz ki çok minikti ve ben onu şu an nasıl evirip çevirdiğimi düşünemiyorum bile.
Sonrasında mahalle baskısı başladı yanımda açıkça çok zayıf demeler,sütün yetmiyor mu diye soranlar tüm densizler beni bulmuştu sanki,tamda acemi anne bunalımındaydım işte o dönemde.
Ne nasıl verilir,neyle neyi karıştırırsan daha iyi olur,hangi ayda hangi besinler verilmez diye araştırıp duruyordum.Organik çamuruna bulaşmış her şeyin en iyisini almaya çalıştığımız dönemde debelenip durmuştuk.
Tıpkı anneysen.com eğitiminde psikolog Tolga Erdoğan'ın anlattığı gibi verdiklerim arttıkça beklentilerimde yükseldi belki.Toraman çocuk sevme sevdamız ailecek tüm çocuklarımızın etli butlu doğması vs. de ayrı bir baskı yapmıştı tabi.
Hepsi ama hepsi birleşince ben bir canavara dönüştüm.Artık her öğünümüz bir işkenceye gibiydi.Kızım gayet pozitif mutlu bir çocukken elimde kaşığı gördüğü an ağlamaya başlıyor elimi itiyordu.Zaten küçük yaştan başlayan alerjimiz sayesinde süt,süt ürünleri,yumurta ve bunları İçeren gıdaları tüketemiyor verebileceklerim tümden kısıtlanıyordu.
Ben yemediği tüm besinlerin peşine aman belki bunu yer diye 3.-4.-5. çeşidi deniyordum ve yemediğinde artık yanaklarından sıkmaya başlıyordum.Yeter ki gırtlağından bir şey girsin de nasıl girerse girsin diye çocuğu ağlatarak yemek yediriyor,bir yandan da bunun yarattığı manevi eziyet yüzünden mama sandalyesinin başında onunla birlikte ağlıyordum.(Şimdi bunları yazarken bile nasıl içim sızlıyor,nasıl utanıyorum kendimden anlatamam)
Doktora gitmek bir dert,doktorda kilo ölçüm anı daha da bir dertti.Hep düşük ağırlıklı çıkması persantilin kilo bakımından %10 kısımında olması vs vs.Hepsi ama hepsi büyüdükçe büyüdü gözümde.Artık bu konuda bunalıma girmek üzereyken sevgili Elif'in bir yazısını gördüm."Çocuğum yemek yemiyor." adlı (Carlos Gonzalez) kitaptan bahsediyordu.Hemen o yazıyı okur okumaz aldım kitabı.Benim gibi çocuğu iştahsız diye sızlanan anneler her öneride-vitamin,kitap,doktor vs.-birden bir şey olacak ve çocuk löp löp yemeye başlayacak sanır.Ama hiç heveslenmeyin avucunuzu yalarsınız.Çünkü öyle bir şey yok.Profesör ağzından duydum ki bu da bir sonraki yazımın konusu takipte kalın.
Bu konu hakkındaki bir engelde çocuğu sadece sizin büyütüyor olmamanız.Çalışıyor olmam sebebi ile Sevde Lina'ya anneannesi bakıyor.Her anneanne gibi oda fazla korumacı ve fazla duygusal.Gün geçmiyor ki "Kızım bu çocuk aç geziyor.Ağzına lokma koymadı.Şunu şunu yaptım yemedi başka ne yapayım?.İnan kafayı yemek üzereyim!" söylemlerinin geçtiği bir telefon gelmesin.Anlayacağınız baskı tek taraflı değil.Benden gördüğü baskının ve gerginliğimin yanında,anneannesinden de baskı görüyor ,artık ben işten geldiğim zaman kapıyı "Anne ben mamamı yedim bana ne aldın?" sorusuyla açıyor,vaziyetin vahameti gittikçe artıyordu.
Yine günlerden bir gün telefon çaldı.Annemden aynı cümleleri işittim.Sevde Lina ile konuştum."Anneciğim neden yemeğini yemiyorsun?" "Yemiyorum çüntü acıtmadım!" Bu laftan sonra telefonu kapadık ve ben sıyırma noktasına gelmiş çocuğu 3-4 aydır boy atmayan ve açlıktan tabiri caizse nefesi kokan bir anne olarak isyanımı dile getirmiş ve o tweeti atmıştım.
"Artık yetti bu iştahsızlık yarın doktora gidiliyor dr istemese bile magnezyum çinko vs baktırılıyor "
Sonra twitterdan bir mesaj geldi.Sevgili Aylin "Ara beni konuşalım." diyordu.Müsait olduğum ilk fırsatta aradım kendisini,yazımın başında linki var bahsetmiş konuştuklarımızdan.Ben başka bir şeyden bahsetmek istiyorum bu konuşma ile ilgili,Aylin bana şunu dedi ve ben telefonu kapatınca göz yaşlarıma hakim olamadım.
SENİ ANLIYORUM......
O kadar önemli ki bu.Hiç yorum yapmadan,acıksaydı yerdi,açlıktan ölemezdi ya,aman bu kadar takma kafana vs demeden sadece SENİ ANLIYORUM diyebilmek.Çocuğunun iştahsızlığından yakınan bir anneye lütfen bu saçma yaklaşımlarda bulunmayın.Allah aşkına bu yüzeysel ve insanı daha çok sinir edecek yorumlarınız kendinize kalsın.Hemde ebediyen.
Sonuçta Aylin'le konuşmuştuk ve ben onun o tatlı sesinden midir,anlayışlı halinden midir,başka bir şeyden midir bilmem ama gerçekten rahatlamıştım.Aylin'e bir söz verdim ve tabi ki kendime de Sevde Lina'yı doktora götürecektim,doktorumuza durumu açıklayacaktım ve patolojik olarak duruma baktırıp şayet bir şey yoksa çenemi kapayacaktım.
2 Nisan'da doktora gittik.Doktorumuz Sevde Lina'nın kilosunda ve boyunca 3-4 aydır bir gelişme olmadığından,muayene sırasında aşırı derecede ağladığından dolayı ölçümlerin doğru olmama ihtimali olduğundan,ama yinede benim anlattığım iştahsızlık öykümüzden de yola çıkarak bir dizi tahlil isteyeceğinden bahsetti..Bu tahlillerin yapılması için 4-5 tüp kan alınması gerekecek ve biz yine idrar torbası ile imtihan edilecektik.Lina kan verilirken kendini paraladı ama yinede deneyimli bir sağlık çalışanı sayesinde anestezi eşliğinde kan vermekten kurtulmuş ve 4-5 kişi zapdederek ve hepimizi ağlayarakta olsa kanını aldırmayı başarmıştık.
Velhasıl gel zaman git zaman tahlillerimizin sonuçları çıktı.Son dönemde gribal bir enfeksiyon geçirdiği için idrar tahlili ertelenmişti.Doktorumuz salı günleri gece nöbetinde olduğu için hafta içi eşimle gitme sıkıntısı yaşadığım hemen soluğu hastanede aldık.Doktor bey sonuçlara baktı ve "Maaşallah hiçbir şeyi yok.Gayet sağlıklı,muhtemelen psikolojik açıdan yemiyor" dedi.Ben tüm septikliğimle "Hocam endokrinoloji açısından değerlendirilmesi gerekseydi bu tahlillerde de bir tuhaflık olurdu değil mi?Öyle bir değerlendirme gerekir mi?" diye sordum.Doktor güldü,"Yada pedagojik açıdan değerlendirelim mi?" dedim.Hayır sen psikolojik açıdan değerlendir kendini çocuğun bir şeyi yok dedi.Hep birlikte güldük.Sadece idrar tahlili verilecek ama ben onda da bir şey olduğunu sanmıyorum.
Buraya büyük harflerle yazıyorum;
Bazen yanınızdakiler 40 kere söyler ama sizin başkasından duymaya ihtiyacınız vardır.Serzenişlerimi duyduğu ve beni anladığı için Sevgili Aylin'e sonsuz teşekkürler.
Blogları hepimiz ihmal ettik şu veya bu sebeplerden ve bende bu konuda kendime çok kızıyorum...
YanıtlaSilYemek konusunda en doğru kararı almışsın Merveciğim, emin ol herşey en kısa sürede yoluna girecek:))
Ahhh Manolya aynen fena ihmal ettik.
SilSağolasın canım bende umutluyum her şeyin düzeleceğine dair.
canım nihayet kafan rahattır artık,
YanıtlaSilinsan dışarıdan çok etkileniyor
beti benzi atmış çocuğun lafını yıllarca duydum milletten
offf zor işimiz
Sevgi gayya kuyularında yanasıca dimi onlar :))))
SilZor vallahi bu sıpalarla :))
Oyh, yazıyı sonuna kadar okudum. Bizde de yemek problem. Aynı hissiyatları yaşıyoruz, aynı baskıları görüyoruz, çocuğumuza da aynı baskıları yapıyoruz. Bende en son aynı senin gibi bir sürü tahlil yaptırdım, ve sonuç yine aynı sizdeki gibi, gayet sağlıklı. biz istiyoruz ki önlerine koyduğumuz tabak silinsin süpürülsün, onlar yiyince biz doyuyoruz ama onların duygularına da kulak vermemiz lazım. Yemek istemediklerinde zorlamamamız lazım. Lazım da işte gelde uygula.
YanıtlaSilİşte kilit nokta bu ne yapacağını bilmek ama uygulayamamak..Bir gün becerebiliriz inşallah.
SilCok sevincim Mervecigim, eminim daha huzurlu bir surec sizi bekliyor olacak
YanıtlaSilBal yanak linayi optum, sevgiler
Aynen öyle o mutlu ben mutlu artık :))
SilAteş böceğimi öperim
bloglar sayesinde o kadar yakınlaştık ki sanki her sabah birlikte karşılıklı sabah kahvelerimizi içiyormuş kadar yakın olduk birbirimizin hayatına.Birimize diğerimizi sorsalar anlatacak hale geldik ve sen anneliği ile dikkat çekenlerdensin Mervecim.evet henüz anne olmasam da bu sayede hepinizi tarafsız takip edebildiğim bi gerçek:)kendinle ilgili her durumda dahi kızını hesaba katıyorsun ve ne yapıyorsan ilginden,sevginden,tedirginliğinden ama yine de sukuneti kabullenmene mutlu oldum bu konuda.eminim bu yeme olayını daha keyifli hale getireceksiniz ana-kız bu anlayışla...sağlıklı nice günlere...
YanıtlaSilPınar beni ne kadar mutlu etti bu yazdıkların.Beni anlayan insanların olması ne kadar özel.Çok teşekkür ederim güzel sözlerin ve benimle ilgili çok doğru açılımların için..
SilSana da sağlıklı günler canım..
Canımm öncelikle tahlillerin temiz çıkmasına çok sevindim ama zaten içime öyle doğuyordu tabiki senin yaşadıkların kolay değil endişeli olman normal bu konuda çok iyi anlıyorum seni babamı 51 yaşında hastalıktan kaybedince ağır düşünceler içinde kaldım artık daha evhamlıyım eskiye göre:(
YanıtlaSilHerşey yoluna girer bir bakmışsın senin küçük prensesin büyümüş te istediğin gibi yer olmuş,sağlığı yerinde olsun zayıf olsun annaneler hep aynı bizim evde de var ondan bir tane ama tam olarak kim demişti hatırlamıyorum ama ben çocuğumla beslenmeyi öğrendim çünkü gerçekten acıktığı zaman yemeğini yiyor zorladıkça hem sana hem ona zarar dert etme olurmu seni ve küçük prensesisini kocaman öpüyorum:)
Sağol canım benim o evdeki minnağı ısırırım yesin annesinin yaptığı mamaları helede senin gibi bir insanın yemeği tabakta bırakılır mı yahu.... :))
Silah kuzum ah kolay gelsin:)))
YanıtlaSilSağol ablam gelecek inşallah
Silgüzel bir karar olmuş :)
YanıtlaSilbalyanağı öptükkkk
Merhaba, biz de iştahsızlık meselesi çekiyorduk, sonra birden düzeldi! Şaşılacak şekilde düzeldi! Ne yaptım ben diye çok düşündüm. Ne yapmış olabilirim de düzeldi sorunumuz? Bununla ilgili bir yazı yazmayı planlıyordum, sizin yazınız üstüne denk geldi! Son aylarda çok büyük bir hastalık atlattım, şu anda da iyileşme sürecindeyim. Bu süreçte annem ilgilendi çocuklarımla. Benim büyük oğlum köfteli yoğurt çorbasını çok sever, itiraz etmeden yer, bunun dışındaki tüm yiyeceklerde şu veya bu şekilde arıza çıkarırdı, yemezdi, ısrar üzerine kustuğu bile olmuştur. Benim hasta yattığım dönemde annem her gün aynı çorbayı yaptı, iki oğlum da ses çıkarmadan yediler. Kimse de onları zorlamadı. Zaten bebekliğinden beri haftada 2 kere bu çorbayı yapardım, sorunsuz yediği için. Ama yanına başka şeyler de yapıp tattırmaya çalışırdım. Oysa ben hastalandğımda hiçbir destek gıda olmadan tek tip çorba ile kaldılar. Annem bize de yemek yapı ama, oğullarıma çorba dışında yaptığı yemekleri yediremedi, anca bu kadarına yetebildi, sağolsun. Sonra ben ayakladım, evdeki tavuklu bezelye yemeğinden "rica etsem bir tadına bakar mısın, hatırım için, kırma beni" dedim. Tadına baktı, istersen başka veririm, istemezsen vermeyeceğim dedim. İsterim dedi. Böyle böyle bir tabak bezelyeyi yedi! Küçük oğluma da aynı şekilde verdim, o da yedi. Gözlerime inanamadım! Yemekleri konuşturmamı istedi büyük oğlum Deniz, bu yemekler ne diyor diye sordu, ben de konuşurdum. İnanılmaz işe yaradı. Bundan sonra artık köfteli çorba yapmayacağım dedim, yapmadım da! 3 haftadır köfteli çora pişirmiyorum. Bugünkü yemeğimiz budur diyorum, yemekten önce abur cubur vermiyorum, yemesi için baskı yapmıyorum, ısrar etmiyorum. Doydum deyince tamam annem afiyet olsun diyorum.Acıktım demeden yemek teklif etmiyorum. İştahında belirgin bir artış var oğlumun. Uzun yazdım, kusura bakmayın. Sadece paylaşmak istedim. Sevgiyle kalın...
YanıtlaSilçok zor yemeyen bir çocuk annesi olmak bizde de hemen hemen aynı durum hakim ama ben kaygılı değilim belki o nedenle büyütmedim.ama herkes ayy çok zayıf bu çocuk kime çekti böyle anne baba ya bak çocuğa bak:)))gibi anormal deyişler içindeydi hatta temizlikçi ablamız anneme aaaa dört kişinin baktığı(annem babam ben eşim)çocuğa bak sen bu ne böyle demişti:))bende gülüp geçtim annem kafasına çok taktı ama bırak dedim uğraşma.şimdi çok şükür daha iyi yiyor çok iyi kahvaltı yapıyor ben bile şaşırıyorum ama dediğim gibi mervecim ben bunu hiç dert etmedim ve cidden düzeldi.hepimize bol yemeli günler dilerim
YanıtlaSilAylin anne ve sana cok tesekkur ederim oncelikle bu yazi vesilesiyle
YanıtlaSilbenim kizim da cok istahsiz, kac kere agladim yemek yedirirken bilmiyorum. gecen aksam bebek tebrigine gittik. yeni anne tuvalete ciktiginda sordum sutu var degilmi diye sirf gucendirmemek icin kendisine sormadim! az sonra kendisi tuvaletten dondugunde " ayy Ada ne kadar zayif boyleee" dedi sanki kinaniyorum sandim kendimi... zor tuttum sinirimi!
bende cok muzdaribim istah konusunda coook!
Erken doğum yapıp oğlunu eve 2100 gr olarak getiren bir anne olarak sizi anlıyorum demeliyim öncelikle..Ben nasıl büyüttüm o mini minnak bücürü de şimdiki haline geldi,inanın hatırlamıyorum..
YanıtlaSilAma yemek konusunda Allahtan herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz; yaşamamızın sebebi sanırım babaannesi tarafından günde 8 öğün beslendiği için toraman bir bebek olmam ve bunun peşimi kolay kolay bırakmaması:) ve etrafımda sizde olduğu gibi "aa bu çocuk ne kadar da küçükmüş..yemiyor mu ki..sütün mü yetmiyor la yoksa.." vb. yorumlarda bulunanların çok az olması, olanları da en hafif tabiriyle "hadi lenn ordan"şeklinde savuşturmam:)
Yemek sorunu yaşamıyor muyum?Elbette yaşıyorum ama benim düsturum hep "acıkınca illa ki yer" oldu. Gerçekten de yiyor, iki öğün yemediği zaman üçüncü öğünde tabağı yalıyor paşa:)İstemiyor mu, hayatta ısrar etmem..Sanırım işe yarıyor diyeceğim, basbayağı yarıyor valla..
Umarım kararınız sizin ve kızınız için hayırlı olur..
çok sevindim sonuçlara demek ki psikolojikmiş. biz de şuan yememe sıkıntısı yaşıyoruz yazın benim için uyarı oldu zaman zaman kendimi aşırı strese sokuyorum ben de
YanıtlaSilBenim kizim Yaren de 2800 dogdu kuveda bur.hafta kaldiltam.sonra hastaneden.ciktiginda 2500 kiloydu. Herkes kayinvalidem dahil bu cocuk doymuyo sutun yetmiyo dediler durdular. Ama bren 7 aya kdr sadece anne sutuyle.besledim sonra ek gidaya basladik. cok sukur suan kilomuzda iyi. Bu seferde boyu kisa bu cocuk uzamiycak doktora gotur diyip duruyorlar. 18 aylik vr 75 cm boyu var. doktorumuz genetik olabilcgni gelisiminde herhangi.bi sorun olmadgni soylese bile etraftakiler anlamiyo. bende herkese kulak tikiyorum. Sizinde tahlillerinjz temiz cikmasina.cok sevindim. Cocugun ne kdr yedigi degil ne yedigi onemlidir. Sen canini sıkma. Bal yanagin masallah cok tatli. Allah yardimciniz olsun.
YanıtlaSiltahlillerin temiz çıkmasına,sizin içten rahatlamanıza da çok sevindim...Hepimiz benzer ya da farklı konularda yapıyoruz,yaşıyoruz bu durumları...Umarım en sağlıklı ve mutlu şekilde aşarız hepimiz yaşadığımız zorlukları...sevgiler...
YanıtlaSilAh Merve seni o kadar iyi anlıyorum ki benim de çok muzdarip olduğum bir konu. yalnız aramızdaki iki fark ; Özge 3 hafta erken doğdu.Hamileliğimde kilo alımı 10gün önden gidiyordu.Bunun için bana pek çok test yapıldı DM riskine karşı.Ama Allahtan 3350 gr doğdu ve ilk aylar çok iyi kilo aldı hatta %90 persentıllardaydı. Şimdi ise %20-10 arasında bu beni başta çok tedirgin etti. Multi vit takviyesine bile başladık hatta ama yeme konusunda hiç ısrarcı olmadım. Çünkü yemedikçe daha da sinilenip farklı zarar vermekten korktum hep. Şuan 20 aylık hala yemiyor yese de 2-3 kaşıkla sınırlı ki biz o kadar yese mutlu oluyoruz. Zarif ve naif yapılı kızlarımız var işte :) Biz kilo vermeye uğraşa duralım. Öpüyorum çokçana
YanıtlaSil