Ufacık bir şey yeterdi seni mutlu etmeye...

Çalışan anne sendromu mudur nedir bilmiyorum, hafta sonlarını en etkin ve Bal Yanağımı en çok mutlu edeceğim şekilde kullanmaya çalışıyorum.Bu sebeptendir ki kırtasiyeler vazgeçilmezim oluyor.Geçen gün verilen eğitim seminerine katılamasamda arkadaşlarımın bloglarında paylaştıkları notlardan edindiğim en önemli şuur şuydu..."Çocuk oyunda kral olmalı"

Bende aldım bizim minik kraliçeyi gittik kırtasiyeye.

Lina burada beğendiğin bir şey var mı anneciğim bir şey seç ve onu alalım ama bir şey şeçeceksin tamam mı dedim.

Gitti sulu boya seçti.

Biz eskiden patates baskısı yapardık.Benim gibi 80 kuşağı olanlar bilirler okullarda hepimiz yapmışızdır.Şimdi sulu boya baskısı için aparatlar çıkmış insanın okula giden çocuğu olmayınca bilmiyor böyle şeyleri.Lina hanım seçti aldık onlarda da 4-5 tane tuttuk evin yolunu.Sulu boyamızın çocuk sağlığı için gerekli kriterleri barındırmasına da özen gösterdik.

Lina daha çok su ile oynama kısmında takılı kalsa da çok eğlendi,üstü başı battı,fazlaca yoruldu üstüne güzel bir banyo faslından sonra cumburlop yatağa..

Bende bu kısa etkinliğimizden şunu anladım ki:Çocukları mutlu etmek çok kolay dostlar,esas olay onların istediği bir şeyi onların ve bizim hazır olduğumuz bir anda yapmak.Bundan kastım şu:


  • Çocuk herhangi bir etkinlik yaparken bu etkinliğin ana temasını o seçmeli.
  • Etkinliğe başlamadan önce sakin bir ortam yaratılmalı
  • Çocuk uykusunu almış ve tüm ihtiyaçları giderilmiş olmalı. (Karnı tok bezi temiz vs.)
  • Ebeveyn sabrı son derece bol olduğu bir zamanda çocuğuyla etkinlik yapmalı.

Hep mutlu günleriniz olsun inşallah.